Hedef, illa ve her şeye rağmen "Müslüman" kadroların yönetmesi değil, evet Müslüman kadroların, ama mutlaka İslâmî hükümlerle ve adâletle yönetmesi olmalıdır. Zaten böyle yapmadıklarında akîdevî bir sapma da yaşanmakta ve Allah'ın tehdidine muhatap olunmaktadır. Müslüman'ın siyasal alandaki hedefi, kulluk eksenli bir hayat tasavvuru içinde sadece Allah'a kulluk yaparak, O'nun rızasını kazandıracak tavizsiz İslâmî mücadele ile toplumsal dönüşüme vesile olarak, Allah'ın vaat ettiği İlahi yardımını ...