‘Bazen eve gelirken onu evde bulamayacağıma dair korkular yaşadığım dahi oldu. Ama eve geldiğimde kapıyı açar açmaz her zaman ilk o karşılar beni. Ben de onun sesini duyunca çok sevinirim. Yok. Kedi, köpek veya muhabbet kuşu değil. Ama o da onlar kadar çok, belki daha fazla konuşur.
Onu seneler sonra, en ağır yenilgilerimin, en derin acılarımın, en uzun yolculuklarımın ve en kalabalık yalnızlıklarımın ardından bulmuş, ortaya çıkarmış ve konuşmuştum. Onunla geçmişin hesaplaşmalarını ...